Zeytin ağacı, sadece meyvesiyle ve meyvesinden sıkılan yağıyla değil, yapraklarıyla da şifa dağıtıyor. Hem de binlerce yıldır. Çok eski zamanlarda bile, yaprakları yaraların tedavisinde kullanılan bu ağacın en güzel özelliklerinden birisi de, dört mevsim boyunca dallarının yeşil olması. Zeytin yaprağı üzerine yapılan araştırmalar, günümüzde onun sadece yara tedavisinde değil, başka pek çok alanda şifacı olarak kullanılmasını sağladı. Ölmez ağacın dört mevsim dallarında bulabileceğiniz, toplayabileceğiniz zeytin yaprağı ve ondan elde edilen zeytin yaprağı çayı hakkında detaylı bilgileri yazımızda bulabilirsiniz.
Zeytin yaprağı ilk olarak Eski Mısır’da tıbbi olarak kullanılmış ve insanların güçlü bir bedene sahip olmalarında en büyük yardımcı maddelerden biri olarak kabul edilmiş. Olea europaea denilen zeytin yaprağı, tarihten bu yana, zeytin yaprağı ekstraktı (Özü) ve zeytin yaprağı çayı olarak tüketilmektedir. Antioksidan, antihipertansif, anti-enflamatuar, hipokolesterolemik ve hipoglisemik özelliklere sahip birçok bileşik içerdiği için, zeytin yaprağının faydaları çok çeşitlidir.
Yapılan araştırmalar, zeytin yaprağının güçlü bir tıbbi araç olduğunu kanıtlamaktadır. Zeytin yaprağının faydaları bağışıklık sistemini güçlendirmesi, karaciğeri onarması, doğal bir antibiyotik olması, kardiyovasküler sistemine destek olması ve sağlıklı kan basıncını teşvik etmesi olarak sıralanabilir.
Phytomedicine dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, zeytin yaprağı, ilaçların zararlı yan etkileri olmaksızın, tansiyonu etkili bir şekilde azaltabilmektedir. Natural News’teki bir rapora göre ise, “Günde iki kez 500 mg’lık bir dozda alınan zeytin yaprağı ekstraktı, 1. aşama yüksek tansiyon hastalarında kan basıncını reçeteli ACE-inhibitör ilaçlardan daha iyi düşürmektedir”. Bu araştırmacılar, zeytin ağacının yapraklarından elde edilen ekstraktların “antik çağlardan beri yüksek tansiyon, diyabet ve diğer tıbbi amaçlarla mücadele etmek için kullanıldığını” belirtmiştir. Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
2000 yıl yaşama potansiyeli ile; zeytin ağacı, zeytin, zeytinyağı ve zeytin yaprağı, Antik çağlardan beri sağlığa katkıda bulunmuştur. Eski Mısırlılar ve birçok Akdeniz kültürü başta olmak üzere çok sayıda medeniyet, enfeksiyonlar, ateş ve ağrı dahil olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarını gidermek için zeytin yaprağını kullanmışlardır.
1800’lerin başında, zeytin yaprağı çayı, ateş düşürmek için kullanılmaktaydı. Birkaç on yıl sonra, zeytin yaprağı çayından, sıtma tedavisi için de faydalanılmaya başlandı. Yirminci yüzyılın başlarında, bilim adamları, yaprağın içindeki bileşen oleuropeini incelediler. Bu acı bileşiğin zeytin ağacının antioksidan özelliklerinin anahtarı olduğuna inanılıyordu. Bu, Hollandalı bir bilim insanının, oleuropeindeki ana bileşenlerden biri olan elenolik asitin, virüs, bakteri, mantarların büyümesini önlediğine dair keşfine dayanan bir kavramdı. Bu yıllardan itibaren bilim insanların odaklandığı zeytin yaprağı, çeşitli ülkelerin tıbbi araçları arasına girmiştir. Fas tıbbında, kan şekerini stabilize etmek ve şeker hastalığını kontrol etmek için de yine zeytin yaprağına başvurulmaktadır.
Zeytin ağacının etkileyici tarihçesine detaylı bir bakış için bu yazımızı okumanızı öneririz.
Evet, zeytin yaprağı çayı zayıflatır. Günümüzde düzenli olarak (Günde bir fincan) tüketilen zeytin yaprağı çayının zayıflattığı kanıtlanmıştır. Ayrıca, mideyi rahatlatması, tokluk kan şekerini düşürmesi ve kan şekerinin aniden yükselmesini engellemesi, bağırsak sistemini düzenlemesi ile de ön plana çıkmaktadır. Sinir hücrelerini koruyan zeytin yaprağı çayındaki maddeler, Hepatit B gibi virüslerle mücadelede de etkilidir.
Zeytin yaprağı çayını, kan sulandırıcı ilaç içen kişilerin, 6 yaştan küçük çocukların, hamilelerin, emziren annelerin tüketmesi tavsiye edilmemektedir. Tansiyon ve diyabet ilaçları kullanan kişilerin de doktorlarına danışmaları önerilmektedir.
Zeytin yaprağı çayını hazırlamak çok kolaydır. Kendiniz ağaçtan toplayarak kurutabilir veya aktardan zeytin yaprağı alabilirsiniz.
Afiyet, şifa olsun 🙂
Zeytinyağı, mutfaklarımızın vazgeçilmezi ve sağlığımız için önemli bir bileşen olarak hayatımızda yer alıyor. Ancak, zeytinyağı…
Eylül'ün sonlarına doğru, pırasa bize sonbaharın geldiğini haber verir. Sonbahar ve kış boyunca gönül rahatlığıyla…
Bakla, baharın müjdecisi olarak tezgahlarda yerini aldı. En karakteristik ve lezzetli yemeklerin başında gelen zeytinyağlı…
Zeytinyağının cilde faydaları herkesin malumu. Ancak bir de sarı kantaron çiçeğiyle birleşince cildimiz için bulunmaz…
Yaklaşık 30 yıldır tüm dünya Akdeniz diyeti hakkında konuşuyor. 1960'larda İtalya ve Yunanistan'da yaygınlaşan diyetin,…
Zeytin severler, bu meyveyi daha yakından tanımak isteyenler, "Zeytin nasıl kurulur?" öğrenmek isteyenler ve emek…
This website uses cookies.
Leave a Comment